Sümerliler ve Yazının icadı

    

             SÜMERLİLER VE YAZININ İCADI 
   

       Sümerliler , M.Ö. 3500 – M.Ö. 2000 yılları arasında Güney Irak’ta (Mezopotamya) yerleşik olan, medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölge ve medeniyet.
      Mezopotamya’da ortaya çıkan sayısız medeniyetin temelini Sümerliler atmıştır. Ayrıca yazı ve astronomi de ilk kez Mezopotamya’da Sümerlilerde ortaya çıkmıştır.[1] Genel kanı Sümerlilerin çağdaşı olan halklarla yakın etkileşimi sonucu benzerliklerin olduğu yönündedir.
      Mezopotamya’da yaşayan birçok farklı kavimden ilk öne çıkan ve daha sonraki medeni oluşumların temelini atan Sümerlilerdir. Gerek yazı, dil, tıp, astronomi, matematik, gerekse din, fal, büyü ve mitoloji gibi alanlarda ilk öne çıkan ve bilinen toplum Sümerlilerdir. “Yaratılış” ve “Tufan”a ilk kez Sümerlilerde rastlanır. Sümer döneminde 21′i büyük olan yaklaşık 35 büyük şehir ve kasaba vardı. Bunlar arasında Kiş, Nippur, Zabalam, Umma, Lagaş, Eridu, Uruk ve Ur sayılabilir.
      Sümer uygarlığının en eski merkezi Uruk'dur. Kentte Sümerlere özgü bir yapı türü olan zigguratlar yani kule tapınaklar bulunur. 




Ziggurat : Birbirine rampalarla bağlanan katlardan meydana gelen, tepesi kesik piramit şeklinde olan tapınaktır.





MÖ 3500 ile MÖ 3100 arasında yapılmış, badanalı tugla duvarıyla Uruk'taki ( odern adı Warka) Beyaz Tapınak, tapınak yapısıyla taçlandırılan zigguratların ilk örneklerinden biridir.
      Tapınağın planı Lagaş kentinin idarecisi Gudea heykelinin kucagındaki levhaya kazınmış yapının planı gibidir.





Lugaş İdarecisi Gudea'nın heykeli






Bir diğer önemli ziggurat ise ur kentindeki Nannar'ın zigguratıdır.


Ay tanrısı Nannar'ın Zigguratı, Ur (modern adı tell Muqayyar) (MÖ 2113-2006)



Kentsel mimaride, bölgede ahşap az bulundugu için bir çeşitzift harcına yatırılmış koruyucu ateş tuğlası tabakasıyla kaplı çamur tuğla kütleleri kullanılmıştır. Bu  dönemde sadece tapınak degil , kerpiç ve tuğlanın yapı malzemesi olarak kullanıldıgı saray yapıları ve bilinen en eski kubbe örneginin uygulandığı mezar yapıları da inşa edilmiştir.
           Sümerlerin MÖ 3200 yıllarında geliştirdikleri çivi yazısı, üç bin yıla yakın bir süre boyunca Akkad, Babil, Pers, Hitit ve Urartu gibi bir toplum tarafından kullanılmış ve Fenike kıyılarında geliştirilen  alfabe yazısına öncülük etmiştir.



Çivi Yazısı: Sümerler
tarafından bulunan bu yazı, 
çivi şeklinde çeşitli hatların
düzenlenmesinden meydana gelir.
Yazı, kilden levhalar üzerine 
yazılır ve sonra pişirilir. Bu levhalarada
'tablet' denir.


         Çivi yazısı ile ilgili olarak bu dönemde 'yazıcılık' mesleği oluşmuştur. Kil tabletlerin üzerine işaretleri basmak ve silindir mühürler bu döneme özgü bulgulardır.



Kireç taşı silindir mühür ve baskısı (Paris, Louvre Müzesi)







        İlk yazıyı M.Ö. 3200 yıllarında Sümerler buldular. İlk yazıları şekiller üzerine kurulu yani her varlık ve olay için bir şekil kullandılar. Çivi yazısı işaretleri geçmişteki bir resim yazısına dayanır. Bir kavramı ifade eden işaretlere ideogram adı verilir.

      
        Sümerce'nin Hint-Avrupa ve Sami kökenli dillerle akraba olmadığı bilinmektedir. Dilin bazı özellikleri Ural-Altay grubu dilleriyle benzerlik gösterse de dil bu gruba dahil edilemez. Sümerce bugün yapılan pek çok araştırma Hint-Avrupa Dil Ailesi'nden çok sondan eklemeli yapısı sebebiyle Japonca, Korece, Moğolca ve Türkçe ile yakın akrabalıkları tahmin edilmektedir.

          Bu konuda araştırmalar yapan yazar İbrahim Okur, Sümerce'nin Türkçe ile olan yakınlığını çeşitli kaynaklar göstererek göz önüne sermiştir. Her ne kadar Sümer halkı iktidarı daha sonraları başka halklara bıraksa da, her zaman en yaygın konuşulan dillerden olmuştur. Özellikle dini kayıtlarda büyük bir öneme sahip olmuştur. Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ  Çünkü Sümer diliyle Türkçe arasında o kadar benzerlik var ki. Mesela Sümerce alım-Türkçe alımlı, bab-baba, dim-dimdik, es-esmek, gim-kim, güles-güleç, ib-ip, ir-er, kıya-kıyı, ulu-ulu, kusu-koşmak gibi.sözleriyle Sümerce-Türkçe arasında bir akrabalık olduğunu savunmaktadır.



        Tarihte ilk yazılı hukuk kuralları da Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devletidir denebilir. Otoritenin korunmak istenmesi hukuk kurallarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Lagaş Kralı Urukagine tarafından oluşturulan ilk yazılı kanunlar "fidye ve bedel" sistemine dayanıyordu. Sümerlerin en önemli edebiyat eserleri; Gılgamış Destanı, Yaradılış Destanı ve Tufan Hikayesi'dir. Sümerler Matematik ve Geometrinin temellerini atmışlardır. (Dört işlemi bulmuşlar, dairenin alanını hesaplamışlar, çarpma ve bölme cetvelleri hazırlamışlardır. Sümerler astronomide de gelişmişlerdir. (Burçları bulmuşlar, bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır.Ayrıca güneş saatini icat etmişlerdir. Dünyada ilk kez ay yılı hesabına dayanan takvimi Sümerler bulmuşlardır. Akadlar tarafından egemenliklerine son verilmiştir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ABBASİ DÖNEMİ SANATI

Yeryüzü Sanatı / Sanatçı "Robert Smithson”